“İstanbul’un Cibali kapısından içeri girip, Halic-i A’zam’a nazar eylediğimde, gönlümde bir ürperti, kulağımda bir fısıltı belirdi. Cümle halkın dilinde dolaşan bir yiğidin adı geçerdi: Cebe Ali Bey. Ne zaman ki cami minaresinden sabaha karşı tekbir yankılanır, ahali ‘Ali Bey nöbette’ dermiş… Kim idi bu zat-ı muhterem? Şehir mi uydurdu adını, yoksa o mu İstanbul’un kalbine adını kazıdı?”
Cebe Ali Bey, İstanbul’un Cibali semtiyle özdeşleşmiş, tarih ve efsane arasında gidip gelen esrarengiz bir figürdür. Kimilerine göre bir yeniçeri, kimilerine göre ise bir halk kahramanı. Günümüzde adı Cibali’ye ve hatta Kadir Has Üniversitesi’nin bir kampüsüne verilmiş olsa da, hakkında pek az somut bilgi bulunur. Peki kimdi bu Cebe Ali Bey? Gerçek bir kişi miydi, yoksa halk arasında doğmuş bir şehir efsanesi mi?
🧭 Kimdi ve Ne Yaptı?
Cebe Ali Bey’in tarihi kayıtlarda net bir karşılığı bulunmamakla birlikte, bazı kaynaklarda onun Osmanlı döneminde İstanbul’u dış tehditlerden koruyan bir subay ya da muhafız olduğuna dair bilgiler geçer. “Cebe” unvanı, Osmanlı askerî teşkilatında zırhlı muhafızlara verilen bir isimdir. Bu da bize onun savaşçı kimliğini ima eder.
Bazı rivayetlere göre, gece vakti düşman gemilerini ya da korsanları Haliç’te gözetleyen ve sabaha karşı ezanla birlikte devriye atan bir kahramandır. Cibali semti adını ondan almış olabilir.
🌫️ Efsaneleşen Yönleri
- Rivayet olunur ki Cebe Ali Bey’in kabri Cibali’de bir yerde gizlidir ve her yıl belirli bir gecede orada garip ışıklar görülür.
- Haliç kıyısında sabaha karşı duyulan tekbir seslerinin ona ait olduğu söylenir.
- Eski İstanbul halkı arasında, çocuklar yaramazlık ettiğinde “Cebe Ali gelir bak!” diye korkutulurmuş.
🧠 Tarihi Gerçeklik Payı
Tarihçiler, Cebe Ali Bey gibi figürlerin çoğu zaman gerçek bir kişiden esinlenip halk anlatısıyla abartılarak efsaneleştirildiğini belirtir. Osmanlı döneminde Haliç kıyılarını koruyan subaylar olduğu bilinir. Fakat bu kişinin kimliği kesin olarak belgelenmemiştir. Bazı araştırmacılar, Evliya Çelebi’nin notlarında geçen “Cibali Baba” ifadesinin Cebe Ali Bey’e dönüşmüş olabileceğini öne sürer.
🔍 İsminin Yaşadığı Yerler
- Cibali Semti: Adını bu efsanevi figürden aldığı düşünülüyor.
- Cibali Karakolu: Hem semtin hem de eski bir tiyatro oyununa adını veren karakol.
- Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü: Hâlâ ismi yaşatılan bir nokta.
- “Cibali Geliyor!”: Eski dönemlerde halk arasında sıkça kullanılan bir deyim.
🎭 Popüler Kültürdeki Yansımalar
- Cibali Karakolu adlı tiyatro oyunu ve filmler, semtin isminden türemiştir ama Cebe Ali Bey’e doğrudan referans verilmez.
- Halk anlatıları hâlâ yaşlı kuşaklar arasında dilden dile aktarılır.
💬 Halk Arasında Anlatılanlar
- “Cibali’de sabaha karşı bir adam yürür, üstünde zırhı, elinde kılıcı…”
- “O, Cibali’nin bekçisiydi. Ruhuyla hâlâ nöbet tutar derler…”
- “Her yıl belirli gecelerde minareden ‘nara’ sesi duyulurmuş, bu onun işaretidir.”
📚 Kaynaklar
- Evliya Çelebi, Seyahatname, Yapı Kredi Yayınları.
- “Cibali Tarihi Üzerine Notlar”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Arşivi.
- https://www.istanbulturk.net/cibali-baba
- Sözlü tarih anlatımları, semt sakinleriyle yapılan röportajlar (2020–2024).
Henüz Yorum Yapılmamış. İlk Yorum Yapan Sen Ol.